Yetişkinlerde depresyon yıllardır araştırıldığı halde, çocuklarda depresyon ancak 1910'dan sonra kabul görmeye ve araştırılmaya başlanmıştır. Çocuk ve ergenlerde depresif bozukluk oranları kesin olarak bilinmemektedir. Çocuklarla yapılan klinik çalışmalar çocuk ve ergenlerin de yetişkinler gibi depresyon yaşayabildiklerini bu durumdan dolayı oldukça zorluk yaşadıklarını göstermektedir.
Genel olarak belirtiler çocuğun gelişim dönemine göre değişiklik gösterse de, genel olarak yetişkinlerdeki belirtilerle benzerlik taşır.
Okul öncesi çocuklarda; üzgün görünme, gülümsememe, ağlama, mızmızlanma, kilo almama, hareketlerde yavaşlama, oyuna ve etkinliklere olan ilginin kaybı ya da azalması gibi depresif belirtilerin yanında karın ağrısı, ebeveynden ya da bakım verenden ayrılmada kaygı yaşama, oyuncaklara, başkalarına ya da kendine saldırgan davranışlar, öfke gibi belirtiler de görülebilir.
Okul çağında ki çocuklarda; üzgün görünme, ağlama, gerginlik, sürekli bir can sıkıntısı, dikkatini odaklamada ya da sürdürmede zorluk, arkadaşlarından ya da sevdiği aktivitelerden uzaklaşma, davranışlarında ya da hareketlerinde yavaşlama, düz bir tonla ve alçak sesle konuşma, kendiyle ilgili olumsuz düşünceler (değersizim, aptalım, yetersizim gibi) akademik performansında düşme, kaygılı bir hal, bedensel yakınmalar (karın ağrısı, baş ağrısı vb.) ve intihar düşünceleri görülebilir.
Ergenlerde; Can sıkıntısı, huzursuzluk, arkadaşlarından uzaklaşma, hoşlandığı etkinliklerde azalma, içe kapanma, akademik performansta düşüş, dikkatini toplamada zorlanma, hareketlerinde ağırlaşma, aşırı ya da az yeme, aşırı uyuma, yalnızlık ve sevilmezlik hissi, değersizlik hissi, intihar düşünceleri ve girişimleri, sanrılar görülebilir. Bununla beraber ergenlerde davranış problemleri sıklıkla görülebilir. Okuldan ya da evden kaçmalar, madde kullanımı, kavga etme, saldırganlık hatta hırsızlık bile altta yatan depresyonun üstünü örtebilir.
Genel olarak umutsuzluk ve çaresizlik hissi hakimdir. Çocuk ve ergenler bu duyguyla nasıl baş edebileceklerini bilemezler. Kendi hissettiği duyguların neden kaynaklandığı, neden onların başına geldiğini sorgularlar.
Zaman zaman ebeveyler çocuklarıyla iletişim kurmaya çalışsalar bile onlara ulaşamadıklarını hissedebilirler. Bu tüm aileyi etkileyen bir sorun halini alabilir. Evde, aile üyeleri arasında sıklıkla çatışma görülebilir. Çoğu yetişkin çocuklarının duygularını anlamakta zorluk yaşarlar. "Yediği önünde yemediği ardında, daha ne istiyor" düşüncesiyle çocuğu suçlayıcı bir tavıra girebilirler. Ancak unutulmamalıdır ki kimse bu duygularla yaşamayı istemez. Eğer çocuk ya da ergen ne yaşadığını bilir ve bundan kurtulmanın yollarının olduğunu kavrarsa sizinle uyum gösterecek ve işbirliğine girecektir.
Çocuk ve ergenlerde depresyon tedavi edilmezse, akademik başarısızlık, arkadaş ve aile ilişkilerinde bozulmalar, diğer ruhsal bozuklukların orya çıkması, madde kullanımı, intihar girişimleri gibi ciddi sorunlara yol açabilmektedir.